top of page

Bu Bizim Hikayemiz Öyle Saf Öyle Temiz

Bir süredir Ekrem İmamoğlu üzerinden çeşitli meseleler kendini gösteriyor. Ön planda olanlar ise yargılamalar ve diploma meselesi. Fakat benim dikkatimi çeken bu meselelerin Recep Tayyip Erdoğan üzerinde de konuşulan konular olması. Benzerliklerin varlığı, artarak devam etmesi şu soruyu aklıma düşürüyor: "yazar/yazarlar" çok tutan bir hikayeyi yeniden mi vizyona sürüyorlar? Ancak burada odaklanmamıız gereken hikayenin neden yeniden vizyona girdiği değil yazar/yazarlar kim?

Bir yazar arayacaksak buradaki ilk şüpheli Tanrı olabilir. Peki Tanrıyı nasıl sorgulayabiliriz? Bize anlattığı hikayelere bakarak. Peygamberlerin hikayelerine baktığımız zaman hepsinin birbirinden farklı hatta eşsiz olduğunu söylebilmek mümkün. Bu da Tanrının birbirine benzeyen hikayeler yazma ihtimalini oldukça azaltıyor. Fakat farklı rivayetler üzerinden peygamber sayıları düşünüldüğünde Tanrı benzer hikayeler oluşturmuş olabilir, bize anlatırken benzersiz olanlarını seçmiş olabilir ya da kendisinin en fazla müdahil olduğu hikayeleri bizimle paylaşıyor olabilir. Dolayısıyla bu benzerlikleri Tanrıya yüklemek ya da yüklememek konusunda bir yere varabilmemiz mümkün değil.

Bir yazar ararken ikinci bakacağımız yer üst akıl olabilir. Üst akıl, bilinemezlerin (kişiler/kurumlar/devletler) kendi amaçlarını, politikalarını gerçekleştirmek için biz farkında olmadan bizi yönettiği, yönlendirdiği bir yapı ise bu yapı yönetme, yönlendirme gücüne devam edebilmek için toplumda kusurlu kişilerin yönetimin üst basamaklarına çıkmasına izin veriyor olabilir. Böylelikle kusurlu kişiler, yönetme erkini ellerine geçiremiyor, kusur başlarında bir kılıç gibi sallanıyor olabilir. Bu teori kusur ve yönetim ilişkisini açıklamakta faydalı ancak bize yazarın/yazarların kim olduğunu söyleyemiyor. Çünkü üst aklı bilinemez olduğu sürece üst akıldır. Yani üst akıl üzerinden de bir yere varmamız zor görünüyor.

Bir yazar ararken son bakacağımız yer biz yani kendimiz olabilir. Bireysel olarak bize en çok fayda sağlayacak yolları seçebiliriz, oradaki usulsüzlükleri görmezden gelebiliriz ya da bize özel uygulamalar yapılmasını isteyebiliriz. Güçlüden/iktidardan yana tavır alıp ona karşı duranlarla savaşabilir, onları ezebilir, iktidarı ele geçirme ihtimalleri olanları tökezletmek için elimizden geleni yapabiliriz. İktidardan ya da iktidarı ele geçirme ihtimalleri olanlardan korkabilir, korkuyla hareket edebiliriz. Mağdurdan yana olup güçlüye/iktidara karşı çıkabiliriz. Mağdurunun ne olduğu , nasıl olduğu, görevin gerektirdiği niteliklere sahip olup olmadığına bakmayabiliriz, bunların tartışmaya açılmasına karşı çıkabiliriz.

Ezcümle, Tanrı bir fail olarak rahatlıkla bulunabilir ancak kusur-yönetim ilişkisini onun üzerinden kurmak mümkün değil, üst akıl ile kusur-yönetim ilişkisini kurabilmenin yolları açılsa da orada faili belirleyebilmek oldukça zor. Ancak bize geldiğimizde , hem faili hem kusur-yönetim ilişkisini kurabiliriz. Yani şarkıdaki gibi: Bu bizim hikayemiz, öyle saf öyle temiz...



Son Yazılar

Hepsini Gör
15 Temmuz'un Panaroması

Son günlerde Suriye’de yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin hakim olduğu bir yapının oluştuğu izlenimini doğurmaktadır. Bu ise 15 Temmuz’u...

 
 
 
Muhafazakarlık Çıkmazı

Türkiye bir döngüye sıkışmış gibi görünmektedir. 10 sene ileriye gidiyor sonra o 10 sene hiç yaşanmamış gibi gerisin geri yaşadığı...

 
 
 

Commentaires

Noté 0 étoile sur 5.
Pas encore de note

Ajouter une note
bottom of page