15 Temmuz'un Panaroması

Son günlerde Suriye’de yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin hakim olduğu bir yapının oluştuğu izlenimini doğurmaktadır. Bu ise 15 Temmuz’u gerçekleştiren uluslararası boyutun tamamlandığını göstermektedir. 15 Temmuz gününde Türkiye’de olanların neden gerçekleştiği kafamda anlam verilemeyenler kategorisinde yer alıyordu. Türkiye tarafından Suriye operasyonları başladığında ise bir anlam kazanmıştı. 15 Temmuz, Türkiye’nin Suriye’de operasyon yapmamasına odaklanan uluslararası bir kalkışma idi. Sonuçsuz kalması Türkiye’nin uluslararası boyutta hareket kabiliyetinin artmasına neden olmuş, Suriye’deki bugünkü durum düşünüldüğünde 15 Temmuz uluslararası misyonunu tamamlamıştır.

Ulusal düzeyde ise 15 Temmuz; rejim, ideoloji ve ekonomi üçlü ayağında vatandaşların cumhuriyet-demokrasi rejiminin yanında durduğu, onu beslediği dolayısıyla ekonomiyi bir kenara bıraktığı bir seçimi ifade ediyordu. Ancak ideoloji noktasında bakıldığında  AKP’nin ve FETÖ’nün farklı ideolojilere sahip olmadığı, aynı toplumsal yapıyı istediklerini söylemek yanlış olmayacaktır. Sadece bunu gerçekleştirme yol ve yöntemleri farklılaşmış ve bu nihayetinde bir çatışmaya zemin hazırlamıştır. FETÖ burada yeraltı kısmı temsil ederken AKP görünür tarafta kalmıştır.

15 Temmuz’un ulusal düzeyde sonucu ise AKP’nin muktedir olmasıdır. AKP, 15 Temmuz’a kadar kendini muktedir olarak görememekte böyle bir tanımlama yapamamaktadır. Bugün ise kendini muktedir olarak görmekle birlikte kültürel iktidar olamadığını ifade ederek yeni hedefini kültürel bir iktidar kurma üzerine odaklamaktadır. Buradaki soru ise şu, kültürel iktidar olma hedefi ılımlı(doğal) yollarla gerçekleşebilir mi? Yani AKP düzeni sürdürerek bunu gerçekleştirebilir mi? Yoksa 15 Temmuz gibi bir ana ihtiyacı var mı? 15 Temmuz’daki gibi kendisinin pasif özne olduğu ama şartları ve ortamı 15 Temmuz gibi bir ana doğru sürükleyen bir hareket şeması tercih ediyor olabilir mi? Bu soruların bir cevabı henüz yok. Ekonomi üzerinde gerçekleşenler düşünüldüğünde ise orta sınıfı yok eden bir yapı yukarıdaki soruları diri tutmaktadır. Çünkü düzeni sağlamak ve sürdürmek ancak orta sınıfı genişletmekle mümkün olabilir. Orta sınıfı daraltan ve kişileri uçlara (zengin-fakir) götüren bir toplumun bir kırılma yaşamaması imkansıza yakındır.